Serdat Turgut bugunku yazisinda soyle demis:
"Hemen her seyden haberdar olundugu ancak hemen hicbir seyin de anlasilamadigi bir cagda yasiyoruz"
Yazinin tamami da okumaya deger.
Beni uzun zamandir aklimda dolanan olgunlasmamis bazi fikirler hakkinda oturup dusunmeye sevketti. Icinde bulundugum durum hakkinda bir farkindalik sagladi.
Bilgi ve haber altinda eziliyoruz, ama anlamlandirmaya bile vaktimiz olamiyor. Oturup sakin kafayla bir kitap okurken, acaba yeni olan neler kaciriyoruz diye endiselenmeden edemiyoruz. Kendi dunyamiza cekilip soyutlanmak, icimizde bir tedirginlige yol aciyor. Daha cok seyi anlamanin daha cok seyden haberdar olmanin dogal bir sonucu oldugunu saniyoruz. Okuyor da okuyoruz, arastiriyoruz, buluyoruz, ama anlamaya zaman kalmiyor.
Haber almaktan, kendi fikirlerimizi olusturmaya vaktimiz olmadigi zaman, ne dusunmemiz gerektigine ya da olaylari nasil yorumlamamiz gerektigine dair alternatifler de onumuze sunuluyor. Fikir sahibi olmuyor, halihazirda bizim icin hazirlanan fikirleri odunc aliyoruz. Isimiz bitine kadar sindiremeden kullaniyoruz.
Evdeyken, isteyken, artik yolda sokaktayken bile internete
baglanmak ihtiyaci duyuyoruz... bagimli olup cikiyoruz.
Butun bunlardan, ne varsa eski degerlerimizde var, sahip cikalim, degismeyelim gibi yavan soylemlerde bulunmaya calistigim cikarilmasin. Sadece, cogumuzun hizli teknolojik gelismelerin yarattigi bocalama devresinin kurbani olma yolunda oldugundan dem vurmak istedim.